24 Mayıs 2016 Salı

It has been a while

Sanıyorum bilinmeyen bir kalıp daha.

Hangimiz kursta ya da okullarda while kelimesini böyle kullandı???

Mesela tureng.com 'da şöyle bir kalıp buldum

It has been a while since we last wrote to each other

Anlamı,'en son birbirimize yazmayalı uzun zaman oldu'

It has been a while = Uzun zaman oldu görüşmeyeli anlamına geliyor.

İngilizce açıklaması da  while means `a period of time` so it implies that it`s been some time since the last time you saw each other.

Dil öğrenirken önemli olan bu kalıbı nasıl bir aksiyonda kullanacağımızdır.

Örnek verelim hemen, uzun zaman Bill arkadaşı Tom'u görmemiştir,konuşma şöyle geçer

Bill: Hey Tom. It has been a while. How are you doing?

Tom: Oh yeah man.I have been all travelling around. I am doing great. though.

Bugünlükte bu kadar.

Amerika'da İngilizce öğrenmek

Merhaba,

Amerika'da kalmış biri olarak kazandığım 10 yıllık deneyimler neyi kapsamaktadır açıklıyorum.

1. Lisans eğitimimi Newyork'ta Elektrik-Elektronik Mühendisliği alanında aldım. Lisans eğitimini doktora ve yüksek lisanstan ayıran, yoğun İngilizce dersleri almamız, kompozisyon sınavını geçmeden okuldan mezun olamamak gibi zorlayıcı seviyelerden geçtim.

2. Gıda sektöründen enerji sektörüne farklı firmalarda çalıştım. Sadece okuyup Türkiye'ye geri dönüş yapmadım

3. Yerli Amerikalı arkadaşlar ile her konu üzerinde yıllarca konuştuk. Kültürler ve bakış açısı olarak güzel deneyimler kazandım

4. Amerikan vatandaşı oldum.

4. Birçok yeri dolaşarak görsel deneyimler kazandık.

Sonuç olarak, zorluklar yanında eğlenceli tarafıyla İngilizceyi öğrendim. Gerçek hayatta İngilizce öğrenmek gibisi yok.

Ancak burada bilmek gereken en önemli fark, 10 yıl kalarak İngilizceyi zar zor konuşup,ya da hiç öğrenmeden de Türkiye'ye geri dönebilirsiniz. Teyzemler 40 yıl öncesinde gitmesine rağmen, gerek eğitim almadıklarından, gerek çocuklarını kullanarak İngilizceyi tam öğrenmeden de yaşamaktadırlar. Sizce bu iyi midir,kararı size bırakıyorum.

Bence burada en önemli konu şu, acaba Amerika'ya gittiğinizde Amerikalı birisinden mi daha hızlı İngilizce öğrenirsiniz yoksa benim gibi deneyimli birisinden mi hızlı bir şekilde İngilizceyi öğrenebilirsiniz. Ben yaşadığım deneyimlerinden söyleyebilirim ki, benim gibi tecrübeli birinden ilk başta hızlıca İngilizceyi öğrendikten sonra,yaklaşık 1 veya 2 yıl sonrasında Amerikanın yerlisi ile pratik yaparak İngilizceyi çok iyi bir şekilde öğrenebilirsiniz.

15 Mayıs 2016 Pazar

İngilizce öğretmen/eğitmen nasıl olmalı

Türkiye'deki en büyük sorun, İngilizce eğitim kalitesiz olduğundan dolayı,yıllar geçmesine karşın İngilizce yazacak ve konuşacak seviyeye gelmememiz.

Sebepler:

1. Eğitmenlerin yurt dışı deneyimi olmaması, bize gereksiz kelime ve gramer ile bizleri boğduklarından beyini aşırı yorarlar,sonuçta yorulan beyin sonuç üretemediğinden yorgunluk ve kopma yaşanmasını sağlamaktadır

2. Aktif İngilizce'nin kullanılmaması, günlük olarak kullanılmayan İngilizce, her konuda olduğu gibi burda da unutulmasını sağlamaktadır.

3. İngilizce eğlenceli öğretilmiyor. Arkadaş ortamı, yurt dışı geziler olmaması olayı zorlaştırmaktadır!

4. Basiti değil zoru öğretiyoruz. Acaba koca gramer kitapları ve gereksiz bilgiler ile insanı yüklemek ne kadar başarı getirir. Bunun yerine gündelik hayatta kullanılan 100 tane kalıp, inanın sizin için daha faydalı olacaktır.

Örnek, Amerika'da kapıcılık yapan okuma yazma bilmeyen Türk abimiz, tüm ev sahipleri ile anlaşacak kadar konuşabilmektedir. Sizce neden?

Belli bir seviyeye ulaşan insanlara her zaman yabancı birinden ders almasını da öneririm. İlk başta, okuma konuşma yazmada zorluk çeken birinin deneyimli yurt dışı görmüş bir Türk'ten ders alıp, sonrasında seviye atladıktan sonra yabancıdan ders alması verimli olacaktır. Örnek vermemi isterseniz forumdan sorularını sorabilirsiniz.

13 Kasım 2013 Çarşamba

That is all we have

Bu aralar kusura bakmayın, iş ile alakalı görüşmeler yapıyorum,yoğunum stres altındaydım, uzun süredir yazamıyorum.

Aklıma geldi hemen yazayım dedim. Şimdi yukarı ana başlığa baktığınızda sanırım hepsini biliyorsunuz.

Ama bazılarımız böyle bir kalıp duymamış.Şimdi biraz beyni zorlayın,ne demek istiyor ana başlıkta,bir kağıda yazın. Sonra bir konuşma yazıcam altta, ordan cümlede ne anlama geliyor gene çıkarmaya çalışın.

Bob and Mark work  as marketing analysts for Microsoft Inc in Manhattan.

Bob: What do you think about the last project, Mark?

Mark: You mean, the one with Google Glass.

Bob: Yeah,that is the one. I feel like we might put more stuff in it especially more advertisements in You Tube.

Mark: We 've already used the last budget. That is all we had.

Bob: Oh,really. that is all we had? I thought we had more budget. I will speak with the manager about this and I let you know.

Mark: Try your best, but I dont think so he will give us more budget.

Konuşmayı okudunuz,ne anlıyorsunuz???


Cevap: Sahip olduğumuzun hepsi bu kadar anlamına gelmektedir yada kısaca hepsi bu kadar.

Yukarıdaki konuşmada anlamadığınız cümlelerde olursa yorumlarda bildiriniz,geri dönüş yaparım.

Sağlıcakla kalın.

5 Kasım 2013 Salı

He is about to leave

BE ABOUT TO anlam olarak about dan çok daha farklı bir anlamda kullanılmaktadır. Normalde bilinen about, hakkında  demek olsa da burada

BE ABOUT TO: -MAK ÜZERE OLMAK, -MAYA NİYETLENMEK anlamlarına gelmektedir.

He is about to leave because of the traffic jam.

Ne demiş olduk burda?

Trafik yoğunluğundan dolayı, şimdi gitmek üzere.


Ayrıca'

The interview lasted about an hour.(about =ortalama,yaklaşık anlamına gelmektedir)

Görüşme yaklaşık yarım saat sürdü.(last fiilide burda son değil sürmek anlamına gelmektedir:))

Saygılar,



2 Kasım 2013 Cumartesi

CLOSE: YAKIN

Birçoğumuzun CLOSE kelimesini  open/close dan bildiği (Türkiye'de sadece bize öğretilen )KAPALI anlamına gelmektedir.

Ancak İngilizce sözlüklere baktığımızda, CLOSE kelimesinin en çok kullanılan anlamı ve benimde gündelik hayatta kullandığım "YAKIN" anlamına gelmektedir.

The post office is close by.(postane yakında)

He is my very close friend( Benim yakın arkadaşımdır.)

The market and post office is close to each other.(gene burda yakın anlamına gelmektedir)


Sağlıcakla kalın,


31 Ekim 2013 Perşembe

Kelimenin anlamını yanlış bilmek, örnek: NERVOUS

Benim Amerika'ya gittikten sonra tekrardan öğrenmem gereken bir kelimedir NERVOUS. Bize yıllarca Türkiye'de kızgın olarak öğretildi. Anlamı nedir peki : gergin asabi sinirli anlamına gelmektedir. Benim sözlüğümde eli ayağına dolanmak ya da gerginlik anlamına gelir.

 Türkiye'de maalesef kelimenin anlamlarında yanlış anlaşılmakta, kısaca asabi ve sinirli biri ile kızgın biri aynı şey değildir!!!!! COK COK ÖNEMLİ

İnternetten  I am nervous yazıp cümlelere bakarsanız hiçbir cümlede kızgınlık anlamı göremezsiniz!!


Örnek olarak gene bir olay konuşalım.

Mesela bir iş görüşmesine gittiniz ya da aşık olduğunuz birini gördünüz,o durumda siz

I was so nervous dersiniz,burada kızgın olmazsınız burda sinirlisinizdir,sinirli olmanın anlamıda eli ayağına dolanmak anlamına gelir( yada gergin)

Mesela ilk defa kendi başınıza araba kullanıyorsunuz,ne denir?

I was nervous while driving

Dikkat ettiyseniz hiçbir olayda kızgınlık yok,sadece gerginlik durumu vardır.

Gene aklınıza takılan bir soruda size dönerim. Bugünde böyle bitirelim.

Saygılar.